top of page
Ara
Yazarın fotoğrafısierradanismanlik

Belbin ile güçlü yönlerinizi en etkin nasıl sergileyebilirsiniz?


Kendi kendini yönetim icin en önemli strateji: Güçlü Yönlerinizi Sergileyebileceğiniz Pozisyonlarda Çalışın.

Spor dünyasının ünlü isimlerinden örnek verecek olursak, Arda Turan (futbol), Hidayet Türkoğlu (basketbol), Mehmet Okur (yüzme), Emre Belözoğlu (futbol) Derya Büyükuncu (yüzme), hepsinin ortak bir noktası vardır: Hepsi başarılarıyla  ön plana çıkan profesyonel takım oyuncularıdır.

Tüm bu sporcular, basit bir stratejiyi benimseyerek başarılı oldular: Güçlü Yönlerine odaklandılar.

Şampiyonların da zayıf yanları vardır.  Örnek olarak Arda Turan’ı ele alalım: sağ-sol kanat mevkinde mükemmel bir performans gösterirken, kaleci pozisyonunda oldukça zayıftır.

Eğer onun antrenörü olsaydınız, kaleci konumunda birçok geliştirmesi gereken alanı olduğu için kaleci pozisyonunda mı yoksa antreman sonunda ekstra bir yarım saat kalmasını isteyerek sağ-sol kanat mevkindeki tekniğini geliştirmesi yönünde mi ona yol gösterirdiniz?  Spor dünyasındaki profesyonel antrenörler, sporcularının doğal olarak gercek bir fark yaratmaları ve başarılı olabilmeleri için onları güçlü yönlerinden faydalanacakları görevlerde çalıştırmaları gerektiğini bilirler.

Belbin modeli bize kim olduğumuzu gösteren bir ayna tutar.  Yargılayıcı olmadan ve bizi biz yapan kimliğimizi değiştirmeden, sadece takıma en iyi şekilde nasıl fayda sağlayabileceğimiz konusunda yardımcı olmaya çalışır.  Hepimizin bir takımda yer almak için tercih ettiğimiz bazı davranış kalıpları (takım rolleri) vardır: bu davranış kalıplarına doğuştan sahip olduğumuz için bunları sergilemekte bir güçlük yaşamayız ve genellikle de sergilediğimiz bu rollerde başarılı oluruz.

Dokuz takım rolümüzün dışında çoğu kişinin üç tane tercih ettiği rolü; üç tane yönetilebilir rolü ve üç tane de en az tercih ettiği rolü vardır. Yönetilebilir rollerimizi (bunun anlamı bu rolleri gerektiğinde oynamamız ve zamanımızın büyük bir bölümünü bu rollere ayırmamamız gerektiğidir) Yapmak istemediğmiz şey ise en az tercıh edilen o üç rolü oynamaktır, ya da onları geliştirmek için yatırım yapmak veya enerji harcamak…  Bazı diğer takım üyeleri için bu roller tercih nedenidir çünkü onların doğuştan getirdikleri özellikleri olabilir. Dolayısıyla, bizim kendi tercih ettiğimiz roller üzerinde yoğunlaşmamız daha etkili olacaktır.

Örneğin, diyelim ki, Mucit (MC) sizin tercih edilen üç rolünüzden biri. (Yani siz zeki, yaratıcı, sınırların ötesinde düşünebilen, fikir üretmede çok iyi ve zor sorunların üstesinden gelen bir kişisiniz) ve en az tercih edilen rollerinizden biri de Analitik (ATK) ( yani temkinli, stratejik, tüm seçenekleri gören ve doğru yargılayan seçici bir takım üyesi). Bu durumda, ATK rolü yerine MC rolünü üstlenin ve kendinize bu yönde yatırım yaparak potansiyelinizi en üst seviyeye çıkarın. ATK rolünden kaçınmalısınız çünkü bu rol için doğuştan gelen bir yeteneğe sahip değilsiniz ve etkili bir şekilde üstlenemezsiniz. ( Arda Turan’ın kaleci pozisyonun oynamak istemesi gibi).

Burada yapılması gereken tercih ettiğiniz takım rollerine odaklanmak ve bu rolleri avantaja ve rakiplerinize üstünlük sağlamaya çevirmektir. Ancak, doğal takım rollerinin de gelecekte daha güçlü yönleriniz olabilmesi için geliştirilmesi gerekmektedir. Doğal yetenekler bile öğrenme yoluyla daha güçlü hale getirilebilir. Performansın en üst düzeye çıkarılması bir öğrenme sürecinden geçmekle elde edilebilir (örneğin Arda doğal olarak futbola yatkınlığı olan bir sporcuydu, ama mükemmel bir kanat oyuncusu olabilmek için çok ter dökmesi gerekti.)

Belbin takım rollerinden hangisinin sizin tercih ettiğiniz  ya da en az tercih ettiğiniz rolleriniz olduğu önemli değildir, ama güçlü yanlarınızı bilmeniz ve onların üzerine oynamanız önemlidir. Her zaman dediğimiz gibi, “Farkı yaratan elinize hangi kartların geldiği değil, onları nasıl oynadığınızdır.”

Comments


bottom of page